14 Ekim 2012 Pazar

MEDÎNE, KURÂN İLE FETHOLUNDU





İsra Sûresi:      إِنَّ هَذَا الْقُرْآنَ يِهْدِي لِلَّتِي هِيَ أَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا كَبِيرًا   “Haberiniz olsun ki bu Kur’ân, insanları en doğru yola hidayet eder ve (Kur’ân’da beyan olunan) salih ameller yapan mü’minleri müjdeler ki kendilerine büyük bir ecir vardır.” (İsra Sûresi, âyet 9)
Hicrî: 4 Zilkâde 1433   • Fazilet Takvimi


MEDÎNE, KURÂN İLE FETHOLUNDU

Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) her sene hac mevsiminde gelenleri “Rabbimin risaletini tebliğ için beni barındıran ve bana yardım eden için cennet vardır.” deyip kabile kabile gezip imana davet eder, onlara Kur’ân’dan âyetler okurdu.

Peygamberliğinin onbirinci yılında hac zamanında Kâbe hareminde Medine halkının Hazrec kabilesinden altı kişi imana geldi ki onlara Ensârın sâbıkları denir. 

Resûlullâh'a (s.a.v.) “Hiçbir şeyi Allâh'a ortak tutmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, evlâdlarını geçim korkusu ile öldürmemek, kimsenin ırzına ve şerefine iftira atmamak, neşe ve kederde, darlık ve genişlik zamanlarında dinleyip itaat etmek, Allâh yolunda kimsenin kötülemesinden çekinmeden daima hakkı söylemek.” üzere bîat ettiler. Bunlar Medineye döndüklerinde 

Resûlullâh’tan konuşulmayan hiçbir ev kalmadı. İslâm Medîne’de yayılmaya başladı.

Medîne’de Müslümanların adedi kırka ulaşınca istemeleri üzerine Resûlullâh onlara Kur’ân okumak ve dînin hükümlerini öğretmek üzere Hz. Mus’ab bin Umeyr’i (r.a.) gönderdi. Ondan sonra Medîne’de İslâm’ın ve Kur’ân’ın girmediği ev kalmadı. Bu sebeple “Şehirler kılıç ile fetholundu, Medîne ise Kur’ân ile fetholunmuştur.” denildi.
Sonraki sene yetmiş üç erkek ve iki hanım Resûlullâh’ı (s.a.v.) görmeye gelip önceki şartlar ile bîat ettiler ve Resûlullâh'ı (s.a.v.) Medîne’ye davet ettiler. “Medîne’yi teşriflerinde ona her türlü yardımda bulunacaklarını, nefislerini ve âilelerini korudukları gibi koruyacaklarını” ahdettiler. Resûlullâh’a nusrete; yardım etmeğe ahdettiklerinden onlara Ensâr denildi. Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v.), Ashâbına Medîne’ye gitmek üzere izin verdi. Onlar da vatanlarını bırakıp peyderpey İslâm yurdu olan Medîne’ye hicret ettiler. Bu sebeple onlara da muhâcir dendi. Her bir Müslüman geldikçe Medîneli Müslümanlar yer gösterir, onlara muhabbetlerinden mallarını verirlerdi. Nihayet Resûlullâh da geldi ve Medîne, münevvere oldu, nûr ile doldu, Resûlullâh’a Mekke’den sonra yurt oldu. İslâm sancağı oradan yükselip arzın her tarafına ulaştı.
Hicrî: 4 Zilkâde 1433   • Fazilet Takvimi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder