15 Nisan 2013 Pazartesi

HENDEK GAZVESİ (M. 627)



Hadîs-i Şerîf, :  “Müşriklere karşı mallarınızla, canlarınızla ve dillerinizle cihâd ediniz.” (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed)
Hicrî: 5 Cemâziyelâhir 1434   •Fazilet Takvim

HENDEK GAZVESİ (M. 627)


Hendek Harbi hicretin beşinci senesinde olmuştur. Kureyşliler Yahudilerin teşvikiyle birtakım kabilelerle ittifak ederek onbin kişiden fazla bir ordu ile Medîne-i Münevvere’ye doğru yürüdüler.

Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz Selmân-ı Fârisî’nin (r.a.) tavsiyesi üzerine Medîne-i Münevvere’nin düşman gelecek tarafına hendek kazdırdılar. Fahr-i Âlem Efendimiz de ashâbıyla beraber çalışıyordu. Büyük bir kaya çıkmıştı. Resûl-i Ekrem'e arz ettiler.

 Peygamber Efendimiz mübarek eline aldığı balyozu “Bismillah” diye kayaya indirdi. Kayanın üçte birini kopardı, kayadan bir kıvılcım çıkıp Yemen tarafına sıçradı. Peygamber Efendimiz;
“Allâhu ekber, bana Yemen’in anahtarları verildi. Şu anda San’a’nın kapılarını görüyorum!” dedi. Sonra Bismillah diyerek bir daha vurdu, kayanın bir parçası daha koptu, bu defa da çıkan kıvılcım Şam cihetine sıçradı. Resûl-i Ekrem Hazretleri;
“Allâhü ekber, bana Şam’ın anahtarları verildi, Şam’ın kırmızı köşklerini görüyorum!” dedi. Bir daha vurunca kaya büsbütün parçalandı. Bu defa da çıkan kıvılcım İran tarafına sıçradı. Fahr-i Âlem Efendimiz;
“Allâhü ekber, bana Fars ikliminin anahtarları verildi, Medâyin’de Kisrâ’nın beyaz köşklerini görüyorum!” diye buyurdu ve Selmân-ı Fârisî Hazretleri'ne hitaben:
“Yâ Selmân! Bu fütuhat benden sonra ümmetime nasîp olacaktır.” diye müjde verdi ve hakikaten öyle de oldu.

Düşman hendeği görünce şaşırıp kaldı. Hendeği geçmek isteyenler, atılan oklar ve taşlar ile menediliyordu.
Muhasara on beş gün kadar sürdü. Mevsim soğuk idi. Düşman usanmağa başlamıştı. Bir gece çıkan şiddetli bir fırtına ile çadırları altüst oldu. Artık ertesi gün dağılıp gittiler. Bıraktıkları develer ve zahirelerle müslümanlar kıtlık sıkıntısından kurtuldular.
Hicrî: 5 Cemâziyelâhir 1434   •Fazilet Takvim


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder