30 Nisan 2013 Salı

İLMİN GÂYESİ



Hadîs-i Şerîf, : 
“Kim Allâh(ın rızasın)dan başka bir şey için bir ilim öğrenirse veya onunla Allâh(ın rızasın)dan başkasını isterse cehennemdeki yerine hazırlansın.”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:20 Cemâziyelâhir 1434   •Fazilet Takvim

İLMİN GÂYESİ


İlimlerin en şereflisi ve ilimden asıl gaye Allâhü Teâlâ’yı bilmektir. Bu ilim ise nihayeti olmayan bir denizdir. Bu ilimde en yüksek derece Peygamberler sonra evliya sonra da onları takib edenlerindir.
İlim öğrenenin maksadı önce bâtınını, içini süsleyip güzelleştirmek sonra Allâhü Teâlâ’ya yaklaşmak ve mukarreb meleklerin civarına, mertebelerine yükselmek olmalı, reislik, mal, makam ve sefihlerle münakaşa, akranlara öğünme olmamalıdır. Niyeti böyle olunca onu gayesine yaklaştıran ilim âhiret ilmidir. Bununla beraber diğer ilimleri de hakir görmek münasip olmaz.

Dünya ile âhiret nimetlerini bir araya getirmek mümkün olmayacağına göre en mühim ilim, ebedî olacak olan ahireti alakadar edendir. Bu vaziyette dünya bir konak, beden binek, ameller maksada götüren mesaîdir. Allâhü Teâlâ’nın cemali ile müşerref olmaktan başka gâye yoktur. Bütün nimetler oradadır. Bunun kadrini bu âlemde bilenler çok azdır.  

BİR YILAN HİKÂYESİ: TAMAHKÂRLIĞIN SONU

İki kişi bir yolculuğa çıkmışlar idi. Yolda bir ağaç altında konakladılar. Tam ayrılacakları sırada ağacın altından çıkan bir yılan ağzında getirdiği bir altını onların önüne bıraktı ve “Bu, burada bulunan bir hazinedendir, müsafir olduğunuzdan bunu verdim.” dedi.
Yılan üç gün birer lira getirdi. Üçüncü gün adamlardan biri “Biz böyle çok vakit kaybediyoruz, gel bu yılanı öldürüp hazineyi çıkarıp alalım” dedi. Arkadaşı razı olmadı. O da bir demir parçası alıp bir köşeye gizlendi. Yılan yine ağzında lira ile çıkınca ona vurdu, yaraladı ise de öldüremedi. Yılan onu zehirleyip öldürdü, sonra deliğine geri döndü. Adam arkadaşını defnetti. Ertesi gün yılan tekrar çıktı, başında darbenin yarası vardı, ağzı da boş idi. Adam: “Ben arkadaşımı ikaz etmiştim, lakin dinlemedi. Gel seninle bir anlaşma yapalım. Ne ben sana saldırayım, ne de sen bana saldır, eski halimize devam edelim” dedi. Yılan:
“Olmaz, sen arkadaşının kabrini gördükçe gönlün benden asla hoşnud olmaz. Ben de başımdaki yaraya baktıkça senden asla hoşnud olmam.” dedi.  
Hicrî:20 Cemâziyelâhir 1434   •Fazilet Takvim



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder