10 Şubat 2015 Salı

DUÂDA BİR EDEB




قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يُسْتَجَابُ لِاَحَدِكُمْ مَا لَمْ يَعْجَلْ فَيَقُولُ قَدْ دَعَوْتُ فَلَمْ يُسْتَجَبْ لِى. (د)
" دعا أتم دعام قبول اولنمادى ديرهك عجله أتمدغنز متدتجه دعالرنز قبول اولنور . "
Duâ ettim, duâm kabûl olunmadı’ diyerek acele etmediğiniz müddetçe duâlarınız kabûl olunur.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Ebû Dâvûd)
Hicrî: 16 Rebîulâhir 1436   Fazilet Takvimi  

DUÂDA BİR EDEB


Allâhü Teâlâ kullarının duâlarını işitir ve kabûl eder. Fakat kulunun istediği şeyi vermeyi geciktirebilir. Nitekim Allâhü Teâlâ, Mûsâ ve Hârûn aleyhimesselâmın Firavn için yaptıkları bedduâyı kırk sene sonra kabûl buyurdu.
Bu gecikmenin sebebi:
Ya istenilen şeyin henüz takdir edilen vakti gelmemiştir. Çünkü her şey için, ezelde takdir edilmiş bir vakit vardır.
Veya Allâhü Teâlâ kulunun duâsında ısrar etmesini sevdiği için geciktirir.
Veyahut Allâhü Teâlâ’nın bildiği başka bir sebeptendir.
Bazan da sevâbı âhirette verileceği için duâsının kabulü ezelde takdir edilmemiştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular:
“Bir müslüman, bir günah için veya sıla-i rahmi (yakın akraba ile alâkayı) terk etmek için duâ etmedikçe Allâhü Teâlâ ona şu üç şeyden birini ihsân eder:
Ya duâsını hemen kabûl eder veya duâsını(n karşılığını) âhirete tehîr eder, isteğini âhirette verir veya duâsı kadar bir kötülüğü ondan uzaklaştırır.”
“Öyleyse biz de çok duâ ederiz” dedik.
“Allâhü Teâlâ da daha çok ihsân eder.” buyurdular.
Kulluğun îcâbı Allâhü Teâlâ’dan istemek, hiçbir zaman acele edip duâyı terk etmemektir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
‘Kul, bir günah için veya sıla-i rahmi terk etmek için duâ etmedikçe ve duânın kabulü için acele etmedikçe duâsı kabul olunur.’ buyurdular.
‘Acele etmek nedir, yâ Resûlallâh?’ denilince, Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Duâ ettim, çok duâ ettim, ama kabûl olunmadı demek ve üzülüp de duâyı terk etmektir.” buyurdular.
Hicrî: 16 Rebîulâhir 1436   Fazilet Takvimi  



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder