3 Aralık 2015 Perşembe

HAZRET-İ ÜMMÜ HAYR (R. Anhâ)




َالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: كَلِمَةٌ مِنَ الْخَيْرِ يَسْمَعُهَا الْمُؤْمِنُ فَيَعْلَمُهَا وَ يَعْمَلُ بِهَا خَيْرٌ لَهُ مِنْ عِبَادَةِ سَنَةٍ. (إحياء)‏
" مؤمنين خيرلى بر سوزى دنليب اؤكرنمسى و اونونله عمل أتمسى بر سنه لك  ( نافله ) عبادتدن خيرلى در ."
Müminin, hayırlı bir sözü dinleyip öğrenmesi ve onunla amel etmesi, bir senelik (nâfile) ibadetten hayırlıdır.” 
(Hadîs-i Şerîf, İhyâu Ulûmiddîn)
Hicrî: 20 Safer  1437  Fazilet Takvimi 

HAZRET-İ ÜMMÜ HAYR (R. Anhâ)


Hazret-i Ümmü Hayr bintü’s-Sahr (r.anhâ), Hazret-i Ebûbekir Efendimizin anneleri olup asıl ismi Selmâ’dır.
Hazret-i Ümmü Hayr’ın doğan çocukları yaşamıyordu. Hazret-i Ebûbekr-i Sıddîk doğunca kucağına alıp Kâbe-i Muazzama’ya götürerek:
“Yâ Rabbi, bunu ölümden âzâd et, onu bana bağışla” diye duâ etti. Kabe’nin rükünlerinin birinden:
“Ey Rahmân’ın kulu, muhakkak Tevrat’da Sıddîk olarak yazılı ve atîk (ölümden âzâd olunan) bir evlad dünyaya getirdin” manasında bir manzume işitti. Bunu orada bulunanlar duydular. İşte Hz. Ebûbekr’e Atîk lâkabının verilmesinin sebeplerinden biri budur.
Müslüman olması:
Hazret-i Ebûbekir, Müslüman olduğunda hemen Kureyş topluluğuna hitap etti, onları Allâh’a ve Resûlüne imana davet etti. Müşriklerin hepsi birden üzerine hücum ederek şiddetli şekilde dövdüler. Hatta yüzü şişti, burnu belirsiz hale geldi. Sonra kabilesi olan Temîmoğulları gelip bir örtü içinde onu evine taşıdılar. Öldüğünden asla şüphe etmiyorlardı.
Pederi ve kabilesi onu konuşturmaya çalışıyor, o ise devamlı “Resûlullâh ne yaptı?” diye soruyordu. Devamlı Resûlullâh’ı sorması üzerine onu Resûlullâh Efendimizin yanına taşıdılar. Resûlullâh onun bu haline çok hüzünlenmişti, üzerine kapanıp öptü. Hz. Ebûbekir dedi ki:
“Yâ Resûlallâh! Şu benim annemdir. Sen ise mübârek bir zâtsın. Onun için duâ et ve onu İslâm’a davet et. Umulur ki Allâhü Teâlâ senin hürmetine onu cehennemden kurtarır.
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) onun için duâ edip kendisini İslâm’a davet etti ve o da Müslüman oldu.
Hz. Ümmü Hayr Selmâ, uzun seneler yaşayıp, kocası Ebû Kuhâfe ile birlikte, oğulları Hz. Ebubekr-i Sıddîk’dan sonra vefat etmişler, onun mirasına varis olmuşlardır.
Hicrî: 20 Safer  1437  Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder