21 Aralık 2015 Pazartesi

Muhammed bin İdris eş-Şâfiî (RH.)



قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: وَاللهِ لَا تَجِدُونَ بَعْدِي أَعْدَلَ عَلَيْكُمْ مِنِّي ثَلَاثَ مَرَّاتٍ. حم
بيغمبر أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) اؤج دفعه " والله بندن صوكره حقنزده بندن داها عدالتلى برينى بولامازسنز . بويوردلر "
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) üç defa “Vallâhi benden sonra hakkınızda benden daha adaletli birini bulamazsınız.” buyurdular.
 (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed)
Hicrî: 9 Rabiulevvel  1437  Fazilet Takvimi

Muhammed bin İdris eş-Şâfiî (RH.)


Ehl-i Sünnet’in dört büyük imâmından, İmâm Muhammed bin İdris eş-Şâfiî, hicretin 150’nci (M. 767) senesinde İmâm-ı A‘zam’ın vefâtı gününde Gazze’de doğmuştur. Kureyş’dendir.
Şâfiî hazretleri, yedi yaşında hâfız oldu. Medine-i Münevvere’de, İmam Malik Hazretlerinden ilim aldı. Kendisi şöyle anlattı: Medine-i Münevvere’ye on dört yaşında gelmiş idim. Doğru Ravza-i mutahharaya vardım. İmâm Mâlik o mübârek cennet bahçesinin bir tarafına oturmuş hadis-i şerif öğretiyordu. “Nâfi‘, İbn-i Ömer’den, o da şu kabr-i şerîfin sâhibinden rivâyet etti” diyerek parmağıyla hücre-i saadete işâret etti. Bu bana çok te’sîr etti ve vücuduma bir titreme geldi. Son derece iştiyakla onu dinlemeye başladım. İmâm Mâlik:
“Evlâdım! Sende fevkalâde bir kâbiliyet ve zekâ görüyorum. İleride hâl ve şânın büyük olacaktır. Sen bizim ilim meclisimize devâm et” dedi. O da İmâm’ın meclisine devâm etti, hadîs ilminde büyük âlim olup birçok hadîs rivâyet etti.
Bir gün Mâlik bin Enes hazretleri: “Yâ Şâfiî! Cenab-ı Hak sana ilim nurunu ihsan eyledi, sakın o nuru günahlarla söndürme” buyurmuştur.
Usûl-i fıkıhta on beş cilt kadar bir eser yazdı. Usûl-i fıkıhta ilk kitab yazan odur. 130 kadar eseri vardır.
İlim ve şöhreti son derece yayıldığı vakitlerde asrında bulunan sûfiyyenin büyüklerinden Şeybân-ı Râî’nin sohbetine gider, ona mes’eleler sorar ve ellerini öperdi.
“Siz bu derece ma’lumat sahibisiniz, niçin böyle yapıyorsunuz!” diyenlere; “Bizim amelde kusurumuzu söyler” ve “onun ameli bizim ilmimize mutâbıktır” derdi.
Son derecede cömert, şecâatli ve hayâ sahibi idi. Birisi yüzlerine dikkatle bakmış olsa hicabından kızarırdı. Okçulukta mâhir idi. Hatta bir gün on defa attıkları oku her defasında birbiri ardınca hedefe isabet ettirmişlerdir.
“Nerede bulunsam Cuma günü guslü (boy abdestini) ömrümde terk etmedim. On altı senedir karnımı doyurmadım” demiştir. H. 204 (M. 819) senesinde vefât etti. Kabr-i şerifleri Mısır’dadır. Rahmetullâhi aleyh.
Hicrî: 9 Rabiulevvel  1437  Fazilet Takvimi




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder