11 Aralık 2015 Cuma

TAKVÂ: KÜFÜRDEN İMANA, İSYANDAN İTAATE, GAFLETTEN ZİKRE DÖNMEKTİR



اَسْتَعِيذُ بِاللهِ : ...إِنَّ أَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللهِ أَتْقَاكُمْ إِنَّ اللهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ. (سورة الحجرات, 13)
الله تعالى بويوردى : "  الله قاطنده أك أكرمنز ( إعتبارلنز ) أك تاقوالى نزدر . شبهه يوق كى الله هرشيء بلر و هر شيدن خبرداردر ."
Allâhü Teâlâ buyurdu: “…Allah katında en ekreminiz (itibarlınız), en takvâlınızdır. Şüphe yok ki Allah herşeyi bilir ve herşeyden haberdardır.”
(Hucurât sûresi, âyet 13)
Hicrî: 27 Safer  1437  Fazilet Takvimi 

TAKVÂ: KÜFÜRDEN İMANA, İSYANDAN İTAATE, GAFLETTEN ZİKRE DÖNMEKTİR


Takvâ, lügatte “korumak, muhâfaza etmek” mânâsına gelir. Takvâ, dinde zarar vereceğinden korkulan her şeyden kaçınmak demektir.
Hucurât sûresi, 13. Âyet-i Kerîme’de meâlen; “…Allah katında en ekreminiz (itibarlınız), en takvâlınızdır…” buyurulmuştur. İnsanın melekler üzerine fazileti ancak takvâ sebebiyledir. İnsanın terakkî edip Allâhü Teâlâ katında derecesinin yükselmesi takvâ iledir.
İmâm-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki: “…Takvâya riâyet, İslâm dîninde en mühim bir esastır. Dinin en zarûrî sayılan işleri arasındadır. Esâsı haramlardan kaçınmak olan takvânın tam yapılabilmesi mubahların fazlasından kaçınıp zarûrî miktarı ile yetinmekle olur. Nefsin dizgini mubahları işlemekte serbest bırakılırsa nefis şüpheli olanlara girer. Şüpheli olanlar ise harama yakındır.”
Takvânın elde edilmesi için bütün haramlardan ve haram şübhesi bulunan helâllerden, yani tahrimen mekruh olanlardan kaçınmak lâzımdır.
Bunlar gösteriyor ki takvalı olabilmek için korunulması lâzım gelen günahları, tehlikeleri bilmek lâzım gelir. İlim olmadan takva olamaz. Nitekim Fâtır sûresi, 28. âyette şöyle buyurulmuştur: “..Fakat Allah korkusunu, Allah saygısını, kulları içinden ancak âlimler duyar - ancak Allâh’ı bilenler o saygıyı hissederler…”
Resûlullah sallallahü aleyhi vesellem buyurdular:
“Her kimi insanların en şereflisi olmak sevindirirse takvâ sahibi olsun.”
“Ey İnsanlar! İnsanlar iki kısımdır: Biri mü’min, müttakî, Allah yanında kerîm, biri de fâcir, şakî, Allah yanında hakîr; değersiz.
İbn-i Abbas’tan da (r. anhümâ) şöyle rivâyet olunmuştur:
“Dünyanın keremi zenginlik, âhiretin keremi takvâdır. Şübhe yok ki Allah sizi ve her yaptığınızı bilir ve halinizin iç yüzünden de haberdardır. Hâlis mü’min ile fâsık, âhirette Hakk’ın huzurunda seçileceklerdir.
Hicrî: 27 Safer  1437  Fazilet Takvimi 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder