17 Aralık 2015 Perşembe

UHUD HARBİNDEN BİR SAFHA




قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلنُّجُومُ أَمَنَةٌ لِلسَّمَاءِ فَإِذَا ذَهَبَتْ النُّجُومُ أَتَى السَّمَاءَ مَا تُوعَدُ وَأَنَا أَمَنَةٌ لِأَصْحَابِي فَإِذَا ذَهَبْتُ أَتَى أَصْحَابِي مَا يُوعَدُونَ وَأَصْحَابِي أَمَنَةٌ لِأُمَّتِي فَإِذَا ذَهَبَ أَصْحَابِي أَتَى أُمَّتِي مَا يُوعَدُونَ. (م)‏
" يلدزلر كوك ايجن أمنيتدر يلدزلر سونديغى زمان كوكه وعد أديلن  ( قيامت ) كلر بن أصحابم ايجن أمنيتم . بن كتديغم زمان أصحابمه وعد أديلن ( فتنه لر ) كلر . أصحابم ده اؤمتم إيجين أمنيتدر . أصحابم كتديغى زمان اؤمتمه وعد اولوندقلرى ( بدعتلر فتنهلر و س ) كلر ."
Yıldızlar gök için emniyettir. Yıldızlar söndüğü zaman göğe vaad edilen (kıyâmet) gelir. Ben ashâbım için emniyetim. Ben gittiğim zaman ashâbıma vaad edilen (fitneler) gelir. Ashabım da ümmetim için emniyettir. Ashabım gittiği zaman ümmetime vaad olundukları (bid’atler, fitneler vs.) gelir.
(Hadîs-i Şerîf, Sahih-i Müslim)
Hicrî: 6 Rabiulevvel  1437  Fazilet Takvimi

UHUD HARBİNDEN BİR SAFHA


Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicretlerinin 3. yılında, Uhud harbinde okçuların yerlerinden ayrılması üzerine düşman, İslâm askerini arkadan vurmuş ve Resûlullâh’a (s.a.v.) doğru hücum etmişti. Ashâb-ı Kirâm şiddetle çarpıştı. Resûlullâh’ın (s.a.v.) mübârek dişi kırıldı ve mübârek yüzü yaralandı. Mus’ab bin Umeyr (r.a.) Peygamber Efendimiz’i (s.a.v.) müdâfaa ederken İbn-i Kamie onu şehid etti ve onu Resûlullâh zannederek ‘Muhammed’i öldürdüm.’ dedi. O zaman meçhul birisi ‘Muhammed öldürüldü!..’ diye acı bir şekilde haykırınca askerler dağılmışlardı. Resûlullâh (s.a.v.) “Allâh’ın kulları, bana doğru” diye çağırıyordu.
Bu sırada Ashâb-ı Kirâmdan ilk önce Kâ’b b. Mâlik (r.a.) miğferin altında parlayan gözlerinden Resûlullâh’ı (s.a.v.) tanımış, en yüksek sesiyle: “Müjde, ey müslümanlar! Resûlullâh işte!..” diye bağırmış, Resûlullâh da (s.a.v.) ona susmasını işaret etmiş, hemen otuz kadar Sahâbî Resûlullâh’ın (s.a.v.) yanına toplanmışlar ve nihâyet müşrikleri def’ etmişler ve kalanları da dağıtmışlardı.
Ashâb-ı Kirâm “Muhammed öldürüldü.” şâyiası üzerine çok sarsılıp perîşân olmuşlar, bazıları ümitsizlik içinde bazı şeyler söylemiş, münâfıklar da kalblerindeki hastalığı dışarı vurmuş iken Enes b. Nadr Hazretleri kalkmış:
“Ey insanlar! Eğer Muhammed öldürüldü ise Muhammed’in Rabbi diridir ve ölmez. Resûlullâh’dan sonra sağ kalıp da ne yapacaksınız? Onun muhârebe ettiği uğurda muhârebe edin ve onun öldüğü uğurda şerefinizle ölün!..” demiş. Sonra: “Allâh’ım! Münâfıkların dediklerinden ve yaptıklarından sana sığınırım.” diye duâ ettikten sonra muhârebeye atılmış ve şehid oluncaya kadar harb etmişti. Bazı Ashâb-ı Kirâm da böyle şehid olmuşlardı. Bunun üzerine Âl-i İmrân sûresinin 144. âyeti nâzil olmuştur. Meâl-i Şerîfi: “Muhammed de ancak bir Peygamberdir. Ondan evvel peygamberler hep geldi geçti. Şimdi, o ölür veya katledilirse siz ardınıza mı dönüvereceksiniz? Her kim ardına dönerse elbette Allâh’a bir zarar edecek değil. Fakat şükredenlere Allâh yarın mükâfat verecektir.”
Hicrî: 6 Rabiulevvel  1437  Fazilet Takvimi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder