27 Ocak 2016 Çarşamba

HAZRET-İ EBÛBEKR-İ SIDDÎK’IN (R.A.) TAKVÂSI



عَنْ أَبِي الدَّرْدَاءِ قَالَ: رَآنِي رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَمْشِي أَمَامَ أَبِي بَكْرٍ فَقَالَ: يَا أَبَا الدَّرْدَاءِ أَتَمْشِي أَمَامَ مَنْ هُوَ خَيْرٌ مِنْكَ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ؟ مَا طَلَعَتِ الشَّمْسُ وَلَا غَرَبَتْ عَلَى أَحَدٍ بَعْدَ النَّبِيِّينَ وَالْمُرْسَلِينَ أَفْضَلَ مِنْ أَبِي بَكْرٍ. (فضائل الصحابة لابن حنبل)
أبود دردا ( رضى الله تعالى عنه ) بويوردى :  رسول الله ( صلى الله عليه وسلم )  بنى بر كون أبو بكريك ( رضى الله تعالى عنه )  اؤنونده يوروركن كوردى . شويله بويوردولر . " أى أبود دردا ! دنياده و آخرتده سندن داها خيرلى اولان كشنيك اؤنونده مى يورويورسون . كونش ، نبى و رسوللردن صكره أبوبكر دن داها فضيلتلى برينيك اؤزرينه نه دوغموش ، نه ده باطمشتر ."    
Ebu’d-Derdâ (r.a.) buyurdu: Resûlullah (s.a.v.) beni bir gün Ebûbekr’in (r.a.) önünde yürürken gördü. Şöyle buyurdular: “Ey Ebu’d-Derdâ! Dünyada ve âhirette senden daha hayırlı olan kişinin önünde mi yürüyorsun. Güneş, nebî ve resullerden sonra Ebûbekir’den daha faziletli birinin üzerine ne doğmuş, ne de batmıştır.” 
(Hadîs-i Şerîf, Fedâilü’s-Sahâbe, Ahmed bin Hanbel)
Hicrî: 08 Rebîulâhir  1437  Fazilet Takvimi

HAZRET-İ EBÛBEKR-İ SIDDÎK’IN (R.A.) TAKVÂSI


Hazret-i Ebûbekr-i Sıddîk’ın fazîletleri pek çoktur.
Resûl-i Ekrem’in birinci halîfesidir ve bütün Ashâb-ı Kirâm’ın en faziletlisidir. Fazîlet, iffet, takvâ ve güzel ahlâkça hepsinden üstündür.
Beytülmâlden (devlet hazînesinden) takdir olunan nafaka ile orta hâlde bulunan biri gibi geçinirdi. Vefatında hiç nakit mevcudu bulunmadı.
Devlet mallarından yanında bir köle ile bir deve vardı ve kendisine Beytülmâlden bir de kaftan verilmişti. Ölümü yaklaştığında kızı müminlerin annesi Âişe radıyallâhu anhâ hazretlerini çağırmış ve: “Biz halîfe olduğumuzdan beri Müslümanlar’ın yedikleri gibi yemekler yedik ve giydikleri gibi elbiseler giyindik. Bu köle ve deve ile kaftan, beytülmâlindir. Biz, Müslümanlar’ın ihtiyaçları ile meşgul iken onlardan faydalanırdık. Vefâtımda üçünü de Ömer’e gönder” buyurmuştur.
Vefat ettiği zaman Hazret-i Âişe, onları Hazret-i Ömeru’l-Fârûk’a gönderdi. Hazret-i Ömer, Abdurrahman bin Avf ile otururken bir köle ve bir deve ile bir de kaftan üçü getirilince Hazret-i Ömer:
“Ya Ebâbekir! Kendinden sonra gelenleri zahmete soktun, müşkil mevkiye koydun” diyerek ağlayıp gözlerinden yaş dökerken: “Alın bunları beytülmâle teslim edin” dedi.
Abdurrahman bin Avf (r.a.) dedi ki:
“Sübhanallah! Bunları müsadere mi edeceksin? Bir köle ve bir deve ile beş dirhemlik bir eski kaftanın ne değeri var? Emretsen de onları geri çevirsinler.”
Hazret-i Ömer (r.a.): “O, benim zamanımda olamaz. Ebûbekir, onların beytülmâle verilmesini emretmiş. Ben, ona tâbi olurum. Onun izine basıp giderim” dedi.
Hazret-i Ömer, her hâlükârda Hazret-i Sıddık’ın hâl ve gidişatına uygun hareket etmiştir. (Hz. Ebubekr-i Sıddîk, Çamlıca B.Y.)
Hicrî: 08 Rebîulâhir  1437  Fazilet Takvimi




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder