25 Mart 2016 Cuma

UHUD GAZÂSI (M. 625)



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَقَدْ رَأَيْتُنِي يَوْمَ أُحُدٍ وَمَا فِي الْأَرْضِ قُرْبِي مَخْلُوقٌ غَيْرُ جِبْرِيلَ عَنْ يَمِينِي وَطَلْحَةَ عَنْ يَسَارِى. (ك)

بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم  بيوردلر :" والله اوحود حربنده كندمى اؤيله كوردمكى ، ساغمده جبرائل ، صولومده طلحه، دان باشقه يقنمده هجبر كمسه يوقتو ."
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Vallâhi Uhud harbinde kendimi öyle gördüm ki, sağımda Cebrâîl, solumda da Talha’dan başka yakınımda hiçbir kimse yoktu.” 
(Hadîs-i Şerîf, Hâkim, el-Müstedrek)
Hicrî: 14  Cemaz,yelâhir  1437  Fazilet Takvimi

UHUD GAZÂSI (M. 625)


Uhud Gazâsı, hicretin üçüncü senesinde Mekke müşrikleri ile yapılmıştır. Müşrikler Bedir’de mağlup olunca 3000 kişi topladılar. 700’ü zırhlı, 200’ü atlı idi. Medine karşısındaki Zülhuleyfe’ye geldiler. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) 700 sahâbe ile karşı çıktı. İçlerinden 100’ü zırhlı, ikisi süvârî idi. Uhud vadisine yerleştiler. Şevvâl’in yedisi, cumartesi günü iki ordu karşılaştı.
Hz. Hamza, bir mızrakla vurulup şehîd oluncaya kadar cengâverce savaştı. Allâhü Teâlâ onu gökte Allâh’ın arslanı diye isimlendirdi. Hanzala bin Âmir (r.a.) şehid olunca Resûlullâh: “Hanzala’yı melekler yıkıyor” buyurdular. Resûlullâh’ın sancakdârı Mus‘ab bin Umeyr de şehîd oldu. Nebî aleyhisselâm, sancağı Hz. Ali’ye verdi ve müşrikler dağıldılar. Lâkin bu sırada İslam ordusunun ardını gözetleyen okçular, ganîmet arzusuna düşüp Resûlullah’ın durmalarını emrettiği yerden ayrılınca müşrikler oradan hücûm ettiler ve İslâm ordusunda mağlûbiyet baş gösterdi.
O gün Müslümanların en zor günü oldu. Yetmiş kişi şehid düştü. Müşriklerden on iki kişi öldü. Atılan bir taşla Resûlullâh (s.a.v.) yaralandı, azı dişlerinden birisi düştü, miğferinin iki halkası mübarek yüzüne battı. Resûlullah (s.a.v.) akan kanını silerken şöyle buyurdu: “Eğer bu kan yere damlasa idi onlar üzerine gökten hemen azap inerdi.” Sonra şöyle duâ etti: “Allâhım! Kavmime hidâyet ver, onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.” 
Yaralandıktan sonra Resûlullah’ı (s.a.v.)  ilk tanıyan Ka’b bin Mâlik (r.a) oldu. Yüksek sesle haykırdı:
“Ey Müslümanlar! İşte Resûlullâh!” Müslümanlar, hemen Resûlullah’ın bulunduğu vadiye toplandılar ve Uhud’a arka verdiler. Müslümanların toplanması üzerine müşrikler artık onları tamamen bitiremeyeceklerini anladılar. Müşrikler bu derece gâlip gelmiş iken Cenâb-ı Hak kalplerine korku verdi. Hemen muhârebeden vazgeçtiler ve Mekke yolunu tutup geri gittiler. (Hulâsatu’l-Ahbâr)
Hicrî: 14  Cemaz,yelâhir  1437  Fazilet Takvimi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder