16 Mayıs 2016 Pazartesi

İŞİN ASLI ALLAH’IN EMRİNE TÂZÎM MAHLUKÂTINA DA ŞEFKATTİR”



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَحَبُّ الْأَسْمَاءِ إِلَى اللهِ تَعَالَى عَبْدُ اللهِ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ. (د)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم  بيوردلر :" الله تعالى يه أك سوملى اولان إسملر ، عبدالله و عبدالرحمن در . "
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Allâhü Teâlâ’ya en sevimli olan isimler, Abdullah ve Abdurrahmân’dır.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Ebû Dâvud)
Hicrî:   23  Receb  1437  Fazilet Takvimi

“İŞİN ASLI ALLAH’IN EMRİNE TÂZÎM MAHLUKÂTINA DA ŞEFKATTİR”


Eski hükümdarlar birbirlerine karşı adâletleri ve ihsanlarının çokluğu ile övünürlerdi. Her ne vakit biri diğerine bir elçi gönderecek olsa onunla birlikte hikmetli sözler, cevabı kolay olmayan suâller gönderirlerdi. Nitekim Ashâb-ı Kirâm zamanında Rum Kayseri’nden böyle sualler gelmiş, Halîfe Ömer (r.a.) Hazretleri tarafından cevaplandırılmıştır. Bu âdet Gazneli Mahmud zamanına kadar devam etti.
Gazneli Mahmûd, Mâverâünnehr hakanı Buğra Han’a bir mektup gönderdi: İnsanlar için cehâlet ve ilim azlığından daha ayıp şey yoktur. Kurân-ı Kerîm bunu bildirip (meâlen) “Allah, sizden îmân etmiş olanları yükseltir ve kendilerine ilim verilmiş olanları ise dereceler ile yükseltir.” buyurdu (Mücâdele sûresi, âyet 11).
Mâverâünnehr âlimlerinden şu suâle vecîz (çok kısa) cevap vermelerini istiyorum: “Peygamberlik, evliyâlık, din, İslâm, îmân, ihsân, takvâ, emr-i bi’l-ma’rûf, nehyi ani’l-münker, sırât, mîzân, rahmet, şefkat, adâlet, fazîlet nedir?”
Buğra Han bu mektubu alınca bütün âlimlerini topladı ve bu suâli onlara havale etti. Tam dört ay uğraştılar; her biri bunları ayrı ayrı beyân eden kitaplar yazmaya başladılar. Buğra Han’ın başkâtibi Muhammed bin Abduh, âlim ve fâzıl bir zât idi. Sultana, herkesin râzı olacağı bir cevap verebileceğini beyân etti, suâli yazdı ve altına:
“Re’sü’l-emri et-ta‘zîmü li-emrillâh ve’ş-şefekatü alâ-halkıllâh” diye yazdı ki tercümesi şudur: Resûlullâh Efendimiz (s.a.v) buyurdular: “İşin aslı (başı) Allâh’ın emrine ta‘zîm (hürmet), Allâh’ın mahlûkâtına şefkat etmektir.” (Âlûsî Tefsîri).
Mâverâünnehir âlimleri parmak ısırdılar ve “Bu kâmil ve şâmil yani mükemmel bir cevaptır” dediler.
Buğra Han bu cevabı çok beğendi ve cevâbı Sultan Mahmud’a gönderdi. Gazne âlimleri de cevâbın güzelliğinde ittifâk ettiler. (Mecmau’n-Nevâdir, Arûzî)
Hicrî:   23  Receb  1437  Fazilet Takvimi




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder