13 Ağustos 2016 Cumartesi

GEÇMİŞ DEVLETLERİN ZÜBDESİ: OSMANLILAR



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ اللهَ يَرْفَعُ بِهَذَا الْكِتَابِ أَقْوَامًا وَيَضَعُ بِهِ آخَرِينَ. (م)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر ."     الله تعالى قرآن كريم ( ء اوقويوب اونونله عمل أتملرى ) سببيله بعضى قوملرى يوكسلتر ، بعضيلرنى ده ( قرآنله عمل أتمدكلرندن ) آلجالتر ."
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Allâhü Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’(i okuyup onunla amel etmeleri) sebebiyle bazı kavimleri yükseltir, bazılarını da 
(Kur’ân’la amel etmediklerinden) alçaltır.” 
 (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Müslim)
Hicrî:   28  ٌŞevval   1437  Fazilet Takvimi 

GEÇMİŞ DEVLETLERİN ZÜBDESİ: OSMANLILAR


Allâhü Teâlâ bütün peygamberleri, Peygamberimiz Muhammed Mustafa aleyhisselâmın mukaddimesi (ve habercisi) olarak göndermiştir. O hulâsa, netice ve zübdedir ve peygamberlerin en şereflisidir. Nitekim bir hadîs-i şerîflerinde: “Bütün peygamberler üzerine altı şeyle üstün kılındım…” buyurdular.
Önceki ilâhî kitapların indirilmesinden maksad Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) indirilen Kur’ân-ı Kerîm’dir. Kur’ân-ı Kerîm, ilâhî kitapların (Tevrât, İncîl ve Zebûr’un) hulâsasıdır. O kitaplarda olan herşey Kur’ân-ı Kerîm’de var. Amma o kitaplarda olmayan hükümler, âdab ve fazîletler de var.
Geçmiş ümmetlerin gelmesinden maksat ve gâye de Ümmet-i Muhammed’in gelmesidir. O, önceki ümmetlerin neticesi gibidir.
Geçmiş hükümdarların gelmesinden maksat ve gâye de Osmanlı sultanlarıdır. Onlar geçmiş padişahların hulâsası, devletleri de devletlerin hulasasıdır. Devletleri Mehdî ve Îsâ aleyhimesselâmın zuhûruna kadar devam eder. Doğudan batıya yedi iklimde kudret sâhibi olurlar. Bu devlet onlardan önce kimseye verilmemiştir. Büyük dedelerinin isminin Osman olması da buna delalet eder. Zîrâ Hazret-i Osman (r.a.) Câmiu’l-Kur’ân (Kur’ân-ı Kerîm’i cem eden)dir. Onlar Hazret-i Ömer (r.a.) gibi Hak ismini açığa çıkardılar. Hazret-i Ömer (r.a.) Müslüman olduğunda dedi ki:
“Yâ Resûlallâh, bizler hak üzere değil miyiz?”
Peygamberimiz (s.a.v.):
“Beni hak ile peygamber gönderen Allâh’a yemin ederim ki hepimiz hak üzereyiz” buyurdular. Hazret-i Ömer (r.a.):
“Seni hak ile peygamber olarak gönderen Allâh’a yemin ederim ki bu günden sonra Allâh’a gizli ibâdet etmem” dedi. Allâhü Teâlâ onun îmânıyla bu dini yaydı. Dînin zuhûru onun îmânına bağlı oldu. Bu ilk zuhurdur.
Osmanlı padişahlarının atası Osman Gazi’ye ve evlâdına bu büyük devlet, Kurân-ı Kerîm’e hürmet etmeleri sebebiyle verilmiştir. (Tefsîr-i Ruhu’l-beyân)
Hicrî:   28  ٌŞevval   1437  Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder