18 Ağustos 2016 Perşembe

ÜMMÜ SÜLEYM VE ENES BİN MÂLİK HAZRETLERİ



عَنْ أَنَسٍ بْنِ مَالِكٍ قَالَ: أَسَرَّ إِلَيَّ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سِرًّا فَمَا أَخْبَرْتُ بِهِ أَحَدًا بَعْدَهُ وَلَقَدْ سَأَلَتْنِي أُمُّ سُلَيْمٍ فَمَا أَخْبَرْتُهَا بِهِ. (ق)
أنس بن مالك ( رضى الله عنه )  بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم   بانه بر صِرْ   وردى .  اون ( ون وفاتين )  دان صكره ده بو صِرِّ هج كمسيه سويلمه دم . آنم أُمُّى سُلَيْم  سوردى . اونه ده سويلمدم ."
Enes bin Mâlik (r.a.) şöyle dedi: “Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bana bir sır verdi. On(un vefatın)dan sonra da bu sırrı hiç kimseye söylemedim. Annem Ümmü Süleym sordu. Ona da söylemedim.”
 (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî)
Hicrî:   15  Zilkâde   1437  Fazilet Takvimi 

ÜMMÜ SÜLEYM VE ENES BİN MÂLİK HAZRETLERİ


Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Medîne-i Münevvere’ye hicretlerinde Ebû Eyyûb’un (r.a.) hanesinde ikâmet buyurdukları esnada Müslüman ahâliden kadın ve erkek herkes gücünün yettiği kadar Resûlullâh’a (s.a.v.) hediyeler takdim ediyorlardı. Ümmü Süleym hazretleri hediye edecek bir şey bulamayıp henüz on iki yaşında olan oğlu Enes’i elinden tutarak Resûlullâh’ın (s.a.v.) huzûruna getirdi ve:
“Yâ Resûlallah, bunu size hizmetkârlık etsin, hizmetinizle şereflensin, diye getirdim. Haddim olmayarak hediye ediyorum. Bu oğlum, sizin hizmetkârınızdır, ona duâ ediniz.” diye takdim etti.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Hz. Enes hakkında ömrünün uzun, mal ve evladının çok olması, her neye nail olursa feyz ve bereketli olması için duâ ettiler.
Kâinâtın efendisinin duâsı bereketiyle Hz. Enes 103 sene yaşadı. Seksen evladı oldu. Malı da sayılamayacak kadar idi. Hz. Ömer’in halifeliği zamanında halka fıkıh öğretmek için Basra’ya gitmişti. Hicri 91 tarihinde Basra’da âhirete irtihal etmiştir. (Meşâhiru’n-Nisâ)

HAZRET-İ ALİ’NİN (K.V.) YAHUDİ’YE CEVABI 

Bir gün bir Yahudi Hazret-i Ali’ye (k.v.):
“Yüksek bir binanın üstünden aşağı atlasan Allah seni korur mu, buna inanıyor musun?” diye sordu.
Hazret-i Ali (k.v.):
“Allah, herkesin sığındığıdır. Elbette beni de koruyacaktır” cevabını verdi.
Yahudi:
“O zaman, kendini aşağı at. Ben de senin bunu kalpten söylediğine inanayım” dedi.
Hazret-i Ali kızarak dedi ki:
“Sus! Bunu duymamış olayım. Hiç kulun Rabbini imtihan etmesi yakışık alır mı? İmtihan etmek sadece ve sadece Allah’a mahsustur.” (Mesnevi’den Seçmeler, Çamlıca B.Y.)
Hicrî:   15  Zilkâde   1437  Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder