2 Kasım 2016 Çarşamba

FIRAT KENARINDA BİR OĞLAK ZÂYÎ OLSA ÖMER’DEN SORULUR



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا مِنْ عَبْدٍ اِسْتَرْعَاهُ اللهُ رَعِيَّةً فَلَمْ يَحُطْهَا بِنَصِيحَةٍ إِلَّا لَمْ يَجِدْ رَائِحَةَ الْجَنَّةِ. (خ)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر ."      الله تعالى،نيك حلقى كوروب كوزتمك اؤزه ره والى { إدارهجى } قلديغى كمسه ، كوزل نصيحات و إداره سى إيله حلقى محافظه أتمز  { اونلره ظلم أدر } سه ألبتده جنة قوقوصو قوقلاياماياجقدر ."
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Allâhü Teâlâ’nın halkı görüp gözetmek üzere vali (idâreci) kıldığı kimse, güzel nasihat ve idâresi ile halkı muhâfaza etmez (onlara zulüm eder)se elbette cennet kokusu koklayamayacaktır.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî)
Hicrî:   02  Safer   1438  Fazilet Takvimi 

FIRAT KENARINDA BİR OĞLAK ZÂYÎ OLSA ÖMER’DEN SORULUR


Ömer bin Hattâb (r.a.) Hazretleri’nin halifeliği devrinde az vakit zarfında İslâm memleketleri çok genişledi ve İslâm dini fevkalâde kuvvet buldu. Devlet hazinesi malla doldu. Mal demek dünya sevgisi ve fitne-fesadın çıkması demekti. Bir müddetten beri bu düşünce Hazret-i Ömer’in zihnini kurcalıyordu. Bir gün huzûrunda bulunan bazı Ashâb-ı Kiram’a:
“Resûlullah (s.a.v.)’ın fitne hakkında olan sözü hanginizin hatırındadır?” diye sordu. İçlerinden Hazret-i Huzeyfe (r.a.):
“Yâ Emîre’l-müminîn! Senin için ondan bir beis yok. Senin zamanınla onun arasında bir kapalı kapı var” dedi.
Hazret-i Ömer: “Bu kapı kırılacak mı; yoksa açılacak mı?” diye sorunca Hazret-i Huzeyfe “Kırılacak” dedi. Hazret-i Ömer: “Öyle ise o kapı artık kapanmaz” deyip üzüldü.
“Kapının ne olduğunu İmam Mesrûk (rah.) sordu. Hazret-i Huzeyfe “Kapı Ömer’dir” diye cevap verdi. “Ömer, kapının kim olduğunu bilir mi?” diye sordu.
Hz. Huzeyfe: “Sabahtan sonra akşamın geleceğini nasıl bilirse, onu da öyle bilir.” dedi.
Hâsılı Hazret-i Ömer, Müslümanlar arasında fitne çıkması husûsunda çok endişe ediyordu. İnsanlar arasında dünya hırslarını doğuran servet ve zenginlik arttıkça alâmetleri de meydana çıkmaya başlamıştı. Lâkin Hazret-i Ömer’in insanların nazarında bilinen heybeti ve Müslümanların kendisine fevkalâde bağlanıp itâat etmesi fitne çıkmasına engeldi.
Ancak İslâm ülkelerinin sınırları çok genişledi, işler çoğaldı. Her yerde adâletin temin edilmesi zorlaşmaya başladı. Hazret-i Ömer bu halden sıkılıp:
“Yâ Rabbî! Ruhumu kabzet” demeğe başladı. Bir gün ağlarken sebebi sorulunca: “Nasıl ağlamayayım ki, Fırat kenarında bir oğlak zayi olsa korkarım ki Ömer’den sorulur” diye cevap verdi. (Hz. Ömeru’l-Fâruk, Çamlıca B. Y.)
Hicrî:   02  Safer   1438  Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder