5 Ocak 2017 Perşembe

ALLÂHÜ TEÂLÂ KULUN HAKKINI KULDA BIRAKMAZ



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: كُلُّ الْمُسْلِمِ عَلَى الْمُسْلِمِ حَرَامٌ مَالُهُ وَعِرْضُهُ وَدَمُهُ حَسْبُ امْرِئٍ مِنَ الشَّرِّ أَنْ يَحْقِرَ أَخَاهُ الْمُسْلِمَ. (د)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر    ." بر مسلمانيك ديكر مسلمانه مالى ، عرضى ( ناموصو ) و قانى حرام در . كشنيك مسلمان قردشنى حاكر كورمسى ، شر ( كوتولك ) اولرق اونه يتر ."
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Bir Müslümanın diğer Müslümana malı, ırzı (namusu) ve kanı haramdır. Kişinin Müslüman kardeşini hakîr görmesi, şer (kötülük) olarak ona yeter.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Ebû Dâvûd)
Hicrî:    07  Rebîulâhir   1438  Fazilet Takvimi 

ALLÂHÜ TEÂLÂ KULUN HAKKINI KULDA BIRAKMAZ


Hz. Enes’ten (r.a.) rivâyet edilmektedir
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), birgün otururlarken mübârek dişleri görününceye kadar tebessüm ettiler. Hz. Ömer (r.a.): “Anam babam sana fedâ olsun yâ Resûlallah, sizi tebessüm ettiren nedir?” diye sordu. Buyurdular ki:
‘Ümmetimden iki kişi Allâhü Teâlâ’nın huzurunda diz çökerler. Birisi:
‘Yâ Rabbi! Benim hakkımı bu adamdan al’ der. Allâhü Teâlâ: ‘Müslüman kardeşine hakkını ver’ buyurur. Adam:
‘Yâ Rabbi! İyiliğimden hiçbir şey kalmadı. Ne vereyim?’ deyince Allâhü Teâlâ hak sâhibine:
‘Kardeşine ne yapacaksın? Sevâbından hiçbir şey kalmadı’ buyurur. Hak sahibi:
‘Yâ Rabbi! Öyleyse günahlarımdan alsın’ der.
Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) (bu büyük hâdiseden dolayı) gözlerinden yaşlar akmaya başladı ve buyurdu ki:
“O gün öyle büyük bir gündür ki, insanlar o günde günahlarını yüklenecek kimseyi ararlar.”
Allâhü Teâlâ hak sâhibine:
‘Gözünü aç ve cennetin şu muhteşem köşklerine bak’ buyurur. Hak sahibi:
‘Yâ Rabbi! Cennette gümüşten şehirler, inci ve pırlantalarla işlenmiş saraylar görüyorum. Bunlar hangi peygamberin, hangi sıddîkın veya hangi şehîdindir?’ diye sorar. Allâhü Teâlâ: ‘Bunlar, bedelini ödeyenler içindir’ buyurur. Adam:
‘Ya Rabbi! Bunların bedelini kim ödeyebilir ki?’ der.
Allâhü Teâlâ: ‘Sen ödeyebilirsin’ buyurur. Adam:
‘Ya Rabbi! Bunlara neyle sahip olabilirim?’ der. Allâhü Teâlâ: ‘Kardeşini affetmekle sâhip olabilirsin’ buyurunca adam: ‘Affettim, yâ Rabbi!’ der. Allâhü Teâlâ da:
‘Haydi, kardeşinin elinden tut ve beraber cennete gir(in)’ buyurur.
Sonra Resûl-i Ekrem (s.a.v.) “Allâh’tan korkunuz ve aranızı düzeltiniz. Çünkü kıyâmet gününde Allâhü Teâlâ mü’minlerin arasını sulh eder.” buyurdular. (İhyâu Ulûmiddîn)
Hicrî:    07  Rebîulâhir   1438  Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder