22 Ocak 2017 Pazar

SULTAN SELİM HAN’IN HAREMEYN HADİMİ OLMASI



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ أَحَبَّ النَّاسِ إِلَى اللهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَأَدْنَاهُمْ مِنْهُ مَجْلِسًا إِمَامٌ عَادِلٌ. (ت)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر   ."محقق كى ، قيامة كونونده إنسانلريك الله تعالى! يه أك سوكلى اولانى و أك يقين مقام و مرتبه ده بولونانى عدالتلى إداره جدر ."
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Muhakak ki, kıyâmet gününde insanların Allâhü Teâlâ’ya en sevgili olanı ve en yakın makam ve mertebede bulunanı adâletli idârecidir.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:    24  Rebîulâhir   1438  Fazilet Takvimi 

SULTAN SELİM HAN’IN HAREMEYN HADİMİ OLMASI


Cennetmekân Sultan Birinci Selim Han Hazretlerine Mısır'ın fethinden önce şöyle bir rüya anlatılmıştır:
Saray vazifelilerinden Kapı Ağası Hasan Efendi, bir gece rüyasında kapının şiddetle çalındığını işitmiş. Kapı aralığından bakınca saray avlusunun, Arabistan ahalisi kıyafetinde nur yüzlü, silahlı askerlerle dolduğunu ve her birinin elinde birer sancak bulunduğunu görmüş. Aralarından dört kişi kapıya yaklaşmış ve biri konuşmaya başlamış: “Bu gördüğün askerler Resûlullâh'ın Ashâbı'dır. Peygamberimiz (s.a.v.) bizi Selim Han'a gönderdi ve Haremeyn hizmetini kendisine verdi. Şu dört kişiden biri Ebûbekr-i Sıddîk, diğeri Ömerü'l-Faruk'tur. Yanımdaki Osmân-ı Zü'n-Nûreyn'dir. Ben de Ali bin Ebî Tâlib'im. Haydi padişaha haber ver.” diyerek kaybolmuşlar.
Kapı ağası geceyi hayret ve dehşet içinde geçirmiş. Sabah namazını eda ettikten sonra Padişah tarafından bir iş için gönderilen nedimi Hasan Can'a rüyasını anlatmış. O da Padişah'a arz etmiş. Hasan Can, kapı ağasının rüyasını anlatırken Sultan'ın mübârek yüzü kızarmış, nihayet dayanamayıp ağlamış ve:
“Hasan Can, ben sana demez miydim biz bir tarafa memur olmadıkça hareket edemeyiz. Baba ve dedelerim kerâmet sahibi idiler. Biz onlara benzeyemedik.” diye tevâzu göstermişler. Bu rüyadan sonra Mısır seferinin hazırlıklarına başlanmıştır.
Sultan Selim Han, Mısır'ın fethinden sonra Mekke-i Mükerreme'yi almak için Hicaz'a asker sevk etmek istedi. O sırada Mısır'da hapsedilmiş olan Mekke Kâdısı Ebû Sa'd bin Züheyr, “Hicaz Emiri Şerif Berekât'a bir mektup gönderildiği takdirde asker sevkine gerek kalmayacağını” sultana arz etti. Padişahın emri üzerine vaziyeti bir mektupla Mekke'ye bildirdi. Şerif Berekât haberi alır almaz oğlu Ebû Nümey'i bir tebrik mektubu ile Mısır'a gönderdi. Ebû Nümey, Nil üzerindeki Ravza Kasrı'nda Sultan Selim Han'a biat etti, getirdiği bazı mukaddes emanetleri ve Kâbe-i Muazzama'nın anahtarını Selim Han'a teslim etti. Selim Han, Ebû Nümey'in Mısır'a gelişinden memnun olarak Yemen'e kadar Hicaz emirliğini ve Cidde hâsılatını ona verdi. Kendisine ve babası Berekât'a birer murassa kılıç verip hil'at giydirdi. Daha önce Sultan Gavri tarafından hapsedilen Mekke Kâdısı ve şehrin ileri gelenlerini de serbest bırakarak Mekke'ye gönderdi. (Mir’âtül-Haremeyn)
Hicrî:    24  Rebîulâhir   1438  Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder