16 Şubat 2017 Perşembe

FIRSAT GEÇMEDEN SÂLİH AMELLER İŞLE




قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَهُمْ يَصْطَرِخُونَ فِيهَا رَبَّنَا أَخْرِجْنَا نَعْمَلْ صَالِحًا غَيْرَ الَّذِي كُنَّا نَعْمَلُ أَوَلَمْ نُعَمِّرْكُمْ مَا يَتَذَكَّرُ فِيهِ مَنْ تَذَكَّرَ وَجَاءَكُمُ النَّذِيرُ فَذُوقُوا فَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ نَصِيرٍ
(سورة فاطر, 37)
الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا )  : " اونلر ( كافرلر ) اوراده شويله فرياد أدرلر : أى ربمز بزى جهنمدن جقار ، ( تكرار دنيايه كوندركى ) يابتغمز عمللردن باشقه صالح عمل إشليه لم . ( اونلره شويله دنلر : ) يا ، سزه دوشونه جك اولانين دوشونه جكى قدار عُمور ورمدكمى ؟ هم سزه بيغمبر ده كلدى . او حالده ( عذابى ) تادن . جونكى ظالملرى قورتارجق يوقدر ."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): "Onlar (kafirler) orada şöyle feryad ederler: Ey Rabbimiz, bizi (cehennemden) çıkar, (tekrar dünyaya gönder ki) yaptığımız amellerden başka sâlih amel işyelelim. (Onlara şöyle denilir:) Ya, size düşünecek olanın düşüneceği kadar ömür vermedik mi? Hem size peygamber de geldi. O halde (azabı) tadın. Çünkü zâlimleri kurtaracak yoktur." 
(Fâtır sûresi, âyet 37)
Hicrî:   19  Cemâziyelevvel   1438  Fazilet Takvimi 

FIRSAT GEÇMEDEN SÂLİH AMELLER İŞLE


Tâbiînden fakîh İbrahim et-Teymî (r.a.) şöyle dedi:
Kendimi cennette düşündüm.
Cennet meyvelerinden yiyorum, nehirlerinden içiyorum. Hûrilerle beraberim, cennetin bütün nimetlerinden istifade ediyorum.
Sonra kendimi cehennemde düşündüm.
Zincir ve halkalara vurulmuşum, zakkum ağacından yiyorum, irinli sudan içiyorum. Nefsime:
“Ey nefsim, şu halde sen ne istersin?” diye sordum. Nefsim,
“Tekrar dünyaya dönüp sâlih ameller işlemeyi isterim” deyince şöyle dedim:
“İşte senin istediğin şey. Şimdi dünyadasın. Haydi, o halde sâlih ameller işle.” (Muhâsebetü’n-Nefs, İbn-i Ebi’d-Dünyâ)

İLMİHAL: İMAMIN SESİ İŞİTİLMİYORSA

Cemaatle namaz kılınırken imam ile cemaatin yerleri hükmen bir olmalıdır. Aralarında yüksek bir duvar olup imam görülmez veya sesi işitilmezse imama uymak sahih olmaz.
İmamın sesi kâfi gelmezse cemaatten biri tarafından iftitah ve intikal tekbirleri cehren (sesli) alınır. Rükûdan kalkarken cehren ‘Rabbenâ leke'l-hamd' denilir. Selâm da cehren verilir. Bu, bir tebliğ ve i'lamdır. Şu kadar var ki tekbirler alınırken -sırf duyurmak için değil- iftitah ve intikal tekbiri niyetiyle alınmalıdır.
Eğer ilk tekbirde tahrîmeye yani namaza başlamaya niyet edilmezse bu tekbirle, namaza başlamış olamaz. Diğerleri de tesbih, tahmid, intikal tekbirleri olarak alınmazsa sevaptan mahrum olur.
İmamın sesi yettiği takdirde tebliğ etmek mekruh olur.

BEYİT:

Çeşm-i insâf gibi kâmile mîzân olmaz
Kişi noksânını bilmek gibi irfân olmaz (Tâlib)
(Olgun bir kişi için insaf gibi ölçü olmaz, en büyük irfan kişinin noksanını bilmesidir.)
Hicrî:   19  Cemâziyelevvel   1438  Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder